Küçücük bir kız çocuğu düşünün. Her kız çocuğu gibi babasına aşık, annesine hayran.Yapabileceği bütün şımarıklıklar eşliğinde 5 saatlik bir yolculuk boyunca anne ve babasına aynı şarkıyı dinleten bir çocuk.Her insanın hayatında önemli yeri olan bir şarkı vardır ya benim şarkım o yıllarda belli oldu ve asla yerini bir başkasına bırakmadı.
1989 yılında MFÖ’nün çıkardığı Best Of MFÖ albümündeydi bu şarkı, kısaca doğar doğmaz benim şarkım olmuştu. O yaşımda bile albümün tamamını çok sevmeme rağmen bu şarkının çok özel bir yeri olmuştu benim için.Üç, dört yaşlarında evde, arabada bulduğu her fırsatta dinletmişti kendini ve dans ettirmişti. En sonunda aile içinde bazı anlaşmalar yapılmasını bile sağlamış.Beş saatlik yolculuğun sadece son kırk dakikasında dinlenmiş ama son kırk dakikada sadece "wak the rock" denmiş.
Biliyorum çoğunuzun hayatında duymadığı ya da sadece reklamlardan aşına olduğu bir şarkı bu. Belki de hayatımda duyduğum en anlamsız şarkı bile diyebilirsiniz ama o küçük kız çocuğu 20 yaşına geldiğinde bile yanına kardeşini de alarak anne ve babasının kahkahaları eşliğinde bu şarkıyı dinlemekten, arabanın arka koltuğunda ya da evin içinde dans etmekten bıkmadı. En yorgun anlarında bile bu şarkıdan enerji aldı.Her dinleyiş bir diğerini getirdi ve her seferinde kocaman bir gülümseme yarattı onda.
Şimdi bir kerede siz dinleyin şarkıyı sizinde yüzünüzde küçücük de olsa bir gülümseme oluşacağını göreceksiniz.
MFÖ - Vak the rock
MFÖ - Vak the rock